Zamanın durduğu, sesin yükseldiği ve gülümsemenin yankılandığı bir yer düşünün. Dışarıdan bakıldığında nostaljik bir telefon kulübesi gibi duran ama içine adım attığınız anda sizi bambaşka bir dünyaya ışınlayan bir kabin… İşte o yer: ScreamShot.
O, sadece bir kabin değil; o, sizin en güzel anlarınızdan birine şahitlik edecek olan duygularınız ve kahkahalarınıza ortak olacak interaktif bir deneyim kabini olacak. Peki, nedir bu ScreamShot? Kısa cevabı: “Tek bir çığlıkla, iki zaman diliminde birden görünme sanatı.” Şöyle bir düşünün. Günlük hayatınızın koşuşturması, stresin omzunuza çöktüğü o anlar… ScreamShot kabini sizi alıp bunların hepsinden koparıyor. İçeri giriyorsunuz: Dış tasarımı retro ve vintage tonlarda. Bir 1960’lar bilim kurgu filminden fırlamış gibi. İçerisi mi? Son teknolojiyle donatılmış bir ses laboratuvarı gibi. Ve sonra... Derin bir nefes alıyorsunuz. Belki biraz gülerek, belki biraz bağırmaya çekinerek ama sonunda kendinizi bırakıveriyorsunuz: ÇIIIIIIIIIIIIIIIIĞLIK! Ve işte o an, ScreamShot harekete geçiyor. Sesiniz desibel sınırını geçerse, içerideki özel yapay zekâ sistemi sizi bir ölümsüz anın içine sabitliyor. Hem çocukluk haliniz, hem de yaşlılık versiyonunuz... Evet, çığlığınız zamanın kapılarını aralıyor! Çığlık atmak yalnızca stresimizi boşaltmak değil, aynı zamanda kendimize dönüş yolculuğumuzdur. ScreamShot bu yolculuğu sizinle birlikte kayda alıyor. Size gönderdiğimiz QR kodla o özel fotoğraflara ulaşıyorsunuz: Çocuk halinizin saf neşesi. Gelecekteki sizin en çılgın bakışları. Her biri, sizi siz yapan duyguların dijital bir yankısı. Ve inanın bize, bunu görmek, gerçekten büyüleyici bir deneyim. Biliyor musunuz? ScreamShot bir bakıma “çığlık terapisi” gibi çalışıyor Ve bu süreç kesinlikle yalnız geçmek zorunda değil. En iyi arkadaşınla gülerek girin. Sevgilinle birlikte çığlık atın. Ya da ailenizle birlikte geçmişe, geleceğe seslenin. Kabin maksimum iki kişilik ama içerideki anılar sonsuz! Kabinden çıktıktan sonra sadece rahatlamış olmayacaksınız. Aynı zamanda elinizde sizi şaşırtacak kadar anlamlı bir şey olacak: Bir zaman fotoğrafı. Hem çocuk, hem yaşlı... Aynı karede sen! İşte bu yüzden kullanıcılarımızın büyük kısmı bu deneyimi sosyal medyada paylaşmak istiyor. Çünkü bu bir “bakın ne yaptım” anı değil. Bu bir “kendimi buldum” anı. Ve biz de o anın ortağı olmak istiyoruz. Bize etiket atın, paylaşın, #ScreamShot etiketiyle çığlığınızı yankılayalım, sizleri sosyal medya hesaplarımızda paylaşıp mutluluğunuzu herkesle paylaşalım. Kimi kahkaha atarak, kimi gözleri dolmuş ama gülümseyerek... ScreamShot kabininden çıkan herkesin ortak söylediği bir şey var: “İyi ki bağırmışım!” Bu kabin sadece sesini ölçmüyor. Kalbinizin ağırlığını, omuzlarınızdaki baskıyı, iç çekişlerinizi alıp bir çığlıkla gökyüzüne bırakıyor. Sizi olduğunuz kişiye birkaç saniyeliğine geri döndürüyor. Bunu yaparken ise tek bir şey söylüyor: “Bugün bir çığlık molası verdin mi?” ScreamShot, bir deneyim sunmaktan çok daha fazlası. O, kendinle kurduğun bağın yüksek sesli bir yansıması. Kimi zaman bir iç boşaltma. Kimi zaman bir kahkaha tufanı. Ama her zaman bir “ben buradayım!” çığlığı. Hazır mısın? İçindeki yankıyı duymaya...